Doğal Tarımın Babası: Masanobu Fukuoka

“Rahat bırakılan doğa, mükemmel bir dengededir. Ne kadar çok şey yaparsanız doğadan o kadar uzaklaşırsınız ve ne kadar çok şey bilirseniz işiniz o kadar güçleşir. “Doğal tarımın babası denilen Masanobu Fukuoka’yı tanıyor muyuz? Cevabınız hayır ise o zaman kısaca tanımalısınız.

Masanobu Fukuoka Kimdir?

Masanobu Fukuoka
“Hiçbir şey yapmamak çiftçiliğin nihai biçimidir. Hiçbir şey yapmamak. İnsan bilgisini ve maddi serveti reddediyorum. İnsan hiçbir şey yaratamaz. Hepsi doğanın eseri. İnsanoğlu bir ot tanesi bile yaratamaz. Onu yaratan doğadır.”

Masanobu Fukuoka, 1913 yılında Güney Japonya’daki Shikoku adasının küçük bir köyünde doğdu. Varlıklı bir aileden geliyordu. Gifu Üniversitesinde mikrobiyoloji okudu ve bitki patolojisi dalında uzmanlaşarak, toprak bilimcisi olarak resmi görevine başladı. Devamında da uzun bir süre, bitki hastalıkları üzerine çalışmalarda bulundu. Çalışmaları sonucu literatürlere giren yeni bitki hastalık türlerini tespit etti.

Gümrük bürosu bitki denetleme şefliğini de yapan Fukuoka çok çalışmadan dolayı genç bir yaşta hastalandı ve zatürre geçirdi. İnsanın doğayı kontrol etme hatta anlama çabalarının boşuna olduğunu ve özünde yıkıcı olduğunu fark ederek işinden ayrıldı. Bu olay temelinde de hayatında bir kırılma noktası olacaktı.

Bunun devamında da yaşamını doğa ile bir bütün olmaya adayacaktı. Köyüne gelerek doğal tarım üzerine deneysel çalışmalar başladı. İlk denemeleri başarısızlıklarla sonuçlanmasına karşın çalışmalarına devam etti. Yıllarca süren denemeler ve birçok başarısızlığın ardından aradığı çözümü bulmuştu.

“Hiçbir şey Yapmama Tarımı” adını verdiği bu sistemde geleneksel tarımdan elde edilen ürünlerle boy ölçüşebilecek ürünler elde etti. Üstelik bu sonuca çok daha az emek harcayarak erişmişti.

Hiçbir Şey Yapmama Tarımı Nedir?

Pirinç yetiştirmeye başlayan Fukuoka’nın yöntemleri geleneksel ekim yöntemlerine aykırıydı. Tohumları doğrudan toprağa saçıyor, üstlerini samanla örtüyordu. Hasat zamanına yakın aralarına da arpa tohumları saçıyordu. Çünkü ona göre çimlenen arpalar hasattan sonra yabani otların büyümesini engelliyordu.

Masanobu Fukuoka

Hiçbir şey yapmayarak geleneksel tarım yapanlarla aynı oranda hasat almaya başlaması zamanla başkalarının da dikkatini çekmeye başladı. 62 yaşına geldiğinde gördüklerini ve yaptıklarını belgelemeye başladı.

1975’te yayımladığı ilk kitabı olan “Ekin Sapı Devrimi” tüm dünyada, tarımı ve insan bilincini derinden etkiledi. Ardından “The Natural Way of Farming” ve “The Road Back To Nature“ geldi.

“Tek bir saman sapı bir devrim başlatabilir. Bu sap görünüşte küçük ve hafif ama çoğumuz onun gerçek ağırlığını bilmez. İnsanlar bu sapın gerçek değerini bilseydi tüm ülkeyi ve dünyayı sarsacak bir devrim gerçekleşirdi.”

Masanobu Fukuoka

Zamanla dünyanın her yerinden Fukuoka’yı ziyarete gelenler komünal çalışma ve yaşam pratiği içinde doğal tarım yolunu öğrendiler. Kendisi süreç hakkındaki gözlemlerini şu biçimde aktaracaktı. “Yanıma gelenlerin çoğu şehirli ve bilgisayarlı işlere, arabalara sahip ve geleceğin bomboş olduğunu fark etmişler. Bunlar çiftçi değil modern kent hayatından bıkmış ve kaçmak isteyen kişiler.”

Masanobu Fukuoka’nın Son Hamlesi Tohum Topları Olacaktı

Masanobu Fukuoka

Fukuoka’nın doğal tarım üzerine çalışmalarının son noktası tohum topları oldu. Pek çok farklı tohumu, suyla beraber kilin içine katılıyor ve çiftliğe saçılıyordu. Tohumları bu şekilde saçınca kuşlarla fareler onları yiyemiyor, yağışlardan sonraki nem tohumu çimlendiriyor ve kökler atılıyordu. İşin güzel tarafı doğa hangi arazide hangi tohumun çimleneceğine karar veriyordu.

Bu tohum topları tüm dünyada ilgi gördü. Özellikle de gıda kıtlığı ve çölleşmeyle mücadele eden gelişmekte olan Asya ve Afrika ülkelerinde yaygın biçimde kullanıldı. Masanobu Fukuoka tohum toplarını kullanarak toprağı iyileştirip gıda üretimini arttırmak üzere bu ülkelere çağrılmıştı. Çabaları karşılığında Asya’nın Nobel Ödülü sayılan Magsaysay ödülüne layık görüldü.

Doğal tarım uygulamalarının bireyin ruh sağlığından doğduğu söyleyen Fukuoka toprağın iyileştirilmesiyle birlikte insan ruhunun da arındırılması gerektiğine inanırdı. Doğal tarım yöntemini bir yaşam felsefesi olarak uygulayan Masanobu Fukuoka yazdığı kitap ve makalelerin yanı sıra uluslar arası toplantı ve konferanslara katılarak kendi geliştirdiği bu tarım sisteminin önemli sözcülerinden biri olmuştu. Fukuoka 2008 yılında, 95 yaşında ölene dek doğanın merkeziyetine olan inancını korudu.

Masanobu Fukuoka ve Doğal Tarımını 4 Temel İlkesi

Masanobu Fukuoka

Toprağı işlemek yok

Uzun yıllardır zannedilenin aksine toprağı sürmek toprağa yarar yerine zarar verir. Çünkü toprak sürüldüğü zaman doğal ortam tanınmayacak şekilde değişir. Doğal tarımda toprağın sürülmesi; bitki köklerinin yayılması, mikroorganizmaların ve yer solucanlarının aktiviteleri gibi doğal yollardan kendi kendine gerçekleşir.

Gübrelemek yok

Girdi olarak bir önceki hasattan elde ettiği ekin sapları kullanılır. Ekin sapı bir çok işleve sahiptir. Bunlardan biriside toprak organik maddesini artırarak toprağın verimlilik gücünün yükseltilmesidir. İnsanlar doğanın işine karışırlarsa; açılan yarayı kapatamazlar. Toprak kendi haline bırakılırsa, düzenli bitki ve hayvan yaşam döngüsüne bağlı olarak doğal yoldan verimlilik korunur.

Yabani otları temizlemek yok

Yabani otlar toprağın verimliliğini artırmakta, canlı topluluğun dengesini sağlamaktadır. Yabani otlar yok edilmemeli, denetim altına alınmalıdır. Yabani otları denetim altına almada, ekin saplarını malç olarak kullanmak, ekim nöbeti uygulamamak, ekim işlemini doğru zamanda yapmak, uygun zamanda tarlayı su içinde bırakmak yöntemlerden bazılarıdır.

Kimyasallara bağlı kalmak yok

Doğa kendi halinde iken kusursuz bir denge içindedir. Ancak suni gübre ve toprağın sürülmesi zayıf bitkiler ortaya çıkarır ve bu bitkilerin düzenli ilaçlanması gerekmektedir. Zararlı böcek ve hastalıklar her zaman vardır ama kimyasalları kullanmayı gerektirecek ölçüde değildir. Hastalık ve zararlılara karşı dayanıklı çeşitler yetiştirmek çevreye karşı duyarlı bir yaklaşımdır.

Fukuoka uzun yıllar doğal tarım üzerine denemeler yapmış ve kendine özgü yöntemler geliştirmiştir. Önemli bir gözlemi tarla kenarında bulunan yabani yoncalar arasında çeltik bitkilerinin sağlıklı olarak çıkışı olmuştur.

Sürüm ve ekim işlemi yapılmadan tesadüf üzerine tarla kenarına düşen çeltik tanelerinin çimlenerek sağlıklı biçimde yonca bitkileri ile birlikte gelişmişleri kendisi için dönüm noktası sayılabilecek gözlemlerinden birisidir.

Sonuç Olarak;

Masanobu Fukuoka tarafından ileri sürülen öneriler zaman içinde uzun süre tartışılmış ve bazılarının söylendiği kadar başarılı olmadığı da gözlemlenmişti. Sonuçta Fukuoka’nın yaşadığı yerde istikrarlı ilkbahar yağmurları ve her mevsimde sebze yetiştirmeye uygun bir iklim hakimdir.

Ayrıca Fukuoka yıllar içinde hangi sebzelerin hangi yabani otlar arasında yetiştirileceğini her birinin ne türden isteklerde bulunabileceğini gözlem ve deneyimleri ile öğrenmiştir. Bu durumda bile ilk uygulamalarda bir dizi başarısızlıkla karşılaşmıştır.

Benzer bir biçimde ülkemizin büyük bir kısmı toprak ve iklim koşulları farklılığı nedeniyle Fukuoka’nın geliştirdiği sistemler için uygun değildir.

Bununla birlikte doğal tarım düşüncesinin kendisi, gerçek anlamı ile doğanın çok az insan desteğiyle veya hiç insan desteği olmadan tarım yapılmasına izin verilmesi şeklinde anlaşıldığı takdirde evrensel bir geçerliliğe sahip olacaktır. Konu hakkında daha detaylı bilgi için yazıyı hazırlarken kullandığımız bu yazıya da göz atabilirsiniz.

Göz atmak isterseniz

YolveMacera

Sibel Çağlar

Merhaba. Matematik öğretmeni olarak sürdürdüğüm hayatıma ilerleyen süreçte doğa sporlarını ve içerik üreticiliğini eklemeyi tercih ettim. Bilim, tarih ve coğrafya ilgi alanlarımın başında geliyor. Severek üretiyorum ve ürettiklerimi yayınlıyorum. Yolculuğumda bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu